BİR GÜNDE GAZİANTEP !

Eğer ki siz de benim gibi bir gün de Gaziantep'i gezmek istiyorsanız, buyurun yazıma efendim:)
Evet sadece tam bir günümüz vardı ve biz de en iyi şekilde değerlendirdik!

Cuma akşamı saat 22:40 uçağı ile İstanbul Atatürk'ten Atlas Jet ile çıktık yola. Biletlerimizi çok uyguna almıştık, yaklaşık 100 TL ye gidiş dönüş aldık. Gaziantep'te kalacak yer olayını ise biz maliye misafirhanesinde kaldık günlük 25 TL:) tabi herkes kalamadığı için burada siz alternatif olarak merkezde ki otelleri tercih edebilirsiniz. Bir de maliye misafirhanesi biraz merkeze uzak olduğu için arabada kiraladık.

Evet en can alıcı bölümdeyizzz... Biz tam bir gün için de neler yaptık? Gerçekten tam bir günümüz vardı. Çok güzel bir planlama yaparak çok memnun bir şekilde ayrıldık.

Cuma gecesi indik Antep'e saat 24:00 sularında. Kiraladık arabamızı ve dedik ki Beyran gece içilir eğer sabah içersek bir daha bir şey yiyemeyiz. Haydi bakalım Beyrancı bulmaya. Ben internetten biraz baktım yolumuzun üstünde ki Yasemek restaurantı buldum. Zaten saatte geç olmuştu ama saate rağmen gayet kalabalıktı. İlk bir tepki ile yaklaşmıştım Beyran'a ama içince sevdim:) Biraz ağır evet çünkü için de pilav ve et var. Et suyundan yapılan bol acılı çorba adeta tüm hastalıkların şifası gibi:) Bir de bizim gibi soğan, sarımsak seven insanlarsanız, siz de bu çorbayı çok seveceksiniz.




Gelelim ertesi güne (Bu arada sabah kalktığım da hala aç değildim:)).Cumartesi sabahı birazcık midemize Katmerden önce tuzlu bir şeyler yiyelim diye eski merkeze yakın bir simit evine gittik ve küçücük bir şeyler atıştırdık. Sonra koyulduk yola Katmerci Zekeriya Ustayı aramaya:) Merkez de çarşının için de bulunuyor ve saat 12:00 da kapatıyor. Çünkü Antepliler Katmer'i sabah yedikleri için 12:00'dan sonra yenmiyor. Bence günün her saati uygun yenir:) Zekeriya Usta bu işin de hakkını veriyor. Biz yanında süt içtik ve kesinlikle süt ile yenilmesi gereken bir tatlı. Boyutları gayet büyük, biz 8 kişi 3 katmer'i tam doya doya bitirdik.




Bu arada midelerimizi çok şişirmemeye çalışıyoruz ki her şeyin tadına bakalım:)

Geldik biraz gezinmeye. Gene eski çarşının yakınların da bulunan Tahmis Kahvesi'ne gittik. Ben kahvenin sunumunu çok beğendim. (Bakırcılar çarşısının arka sokağın da yer almakta.)



Ben Antep'e gideceğim dedim ve etrafımda 4 kişiden 3 ü tek bir isime ısrarla gitmemi söyledi; 'Kebapçı Halil Usta'. Kendisi öğlen 3'e kadar açık olduğu için kahvelerimizi içtik ve dedik ki Zeugma Mozaik müzesine yakınmış Halil Usta, yani merkeze biraz uzak ve araç ile gitmeniz lazım, ilk başta müzeye girelim daha sonradan Halil Usta'ya gideriz dedik. Biz müzeye geldiğimiz de saat 13:30 civarındaydı. Müze bana açıkçası inanılmaz güzel gelmedi. Evet güzel, yıllar öncesin de mozaiklerden yapılmış güzel yapıtlar ama ben biraz daha mükemmel bekliyordum sanırım:)


Gelelim hayatınız da yiyip yiyebileceğiniz en güzel küşlemenin olduğu yere; Kebapçı Halil Usta. Adam sanat yapmış resmen:) Arka bir mahalle olan Karşıyaka'da dükkan. Fakat dükkanın önü full. İnanılmaz kalabalıktı. Çalışanlar güler yüzlü ve tabi ki inanılmaz hızlılardı:) Et'in güzelliğini ve lezzetini lütfen yerine gidip görün:) Öğlen 3'e kadar açık unutmayın! Bir de çok uygundu. Aslında bakarsanız Antep'te her yer uygun.




O mükemmel etten sonra merkeze döndük ve artık hediyelik bir şeyler almak için gezmeye başladık. Bakırcılar çarşısı, baharatçılar çarşısı, ikram edilen antep fıstıklarıyla derken keyifli alışveriş yaptık ama antep fıstığı ikramı biraz fazla geldi:)


Sonrasında ise Gaziantep Kalesine gittik. Çok ama çok rüzgarlı olduğu için fazla fotoğraf çekemedim. İçerisi gerçekten büyüleyici.. Kimin yaptırdığı bilinmeye bu kale de kendinizi tarihin derinliklerinde hissedeceksiniz.






Kaldığımız yere bir gidip sonra akşam dışarı çıkarız diye ayrıldık merkezden ama dedik ki yolumuzun üstünde olan Özikizler Künefe'ye gidelim. Ben daha önceden araştırmıştım zaten, ama size kesin ve kesin tavsiye! Gitmeden asla gelmeyin. Bir kere ben böyle güzel bir sunum görmedim. Tatlımızı beklerken gelen meyve ve antep fıstığı ikramı çok başarılıydı. Tatlıyı biz çok tok olduğumuz için ortaya söyledik. Herkes tatlı gelmeden önce 'ay ben az yerim, ay ben ucundan alacağım' derken hoooop tatlıdan eser kalmadı:) O kadar ki heyecandan tatlının tam halinin resmini çekip kaydetmemişim:) Bir de çalışanları çok kibar ve misafirperverdi.


Tabii tatlımız bitti biz de bitmiştik:) Herkes hazırlanmak için odasına çekildi ama o kadar şeker yüklemesi uykuyu getirdi:) Neyse akşam için planımız Bayazhan'a gitmekti ama aradık yer olmadığını söylediler, bistros'un da yer varmış. Biz de ilk başta Tütün Han'a bir gidelim dedik. Tabi yoldayken Tatlıcı Koçak'a uğrayıp hediyelik baklavalarımızı aldık (oradayken inanılmaz tok olduğum için tadına bakamamıştım ama İstanbul'a gelince baktım ENFES:)).

Tatlımız aldıktan sonra eski merkeze döndük ve dedik ki İmam Çağdaş'ta lahmacun yiyelim (hala nasıl yeriniz kaldı demeyin bir günde bu kadar oluyor:)) Yalnız böyle bir lahmacun yememiştim:). Ayranının sunumu da çok hoşuma gitti.



Bizim mideler baya bir yoruldu tabi biraz çarşı da yürüdük ama her yer kapalıydı tabi biz de gittik Tütün Han'a ama yer bulamadık. Dedik madem yer yok atladık arabaya Bayazhan'a gittik. Çok keyifli bir yer ve canlı müziğini çok beğendik biz. Avlu'da bir tarafı meyhane diğer tarafı Bistro canlı müzik.


Kısaca Antep turumuz bize göre çok verimli geçti. Planladığımız her yere gittik ve her şeyi yedik. Kısa ama keyifli bu gezimizden yüzler güler bir şekilde ayrıldık.

Size şimdiden afiyet olsun..:)























Yorumlar

Popüler Yayınlar