YAZ GELİYORRRRRR:)


Bir an içimi korku kaplamıştı bu soğuk havalar asla bitmeyecek ve o bunaldığımız, sıcaktan klimaya yüklendiğimiz o nemli günler hiç gelmeyecek diye. Neyse ki hava biraz ısındı da korkum geçti:)

Yaz insanıyım kesinlikle. Havanın bunaltıcılığını bile seviyorum. Hani bazı tipler vardır ya, yazın 'üfff çok sıcak yea hemen kış olsun' ve kış gelince de 'bu ne soğuk hemen yaz gelsin' diye tbt'lerini bile yaz resmi ile dolduran insanlar:) Ben yazın o iğrenç sıcağında bile şikayet etmedim, çünkü sıcağı çok seviyorum. O yüzden kışın hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evde durayım, kitaptı spordu derken şu lanet soğuklar geçsin diye bekliyorum. Bence benim hep yaz olan bir yerde hayatımı sürdürmem lazım:)

Her neyse biraz geyik yaptım:) haydi gelelim işin aslına. Yaz geliyor ee vakit güzel haftasonlarını değerlendirme vaktidir. Ben genelde yaz gelince asla yerimde duramam:) Çalıştığım iş gereği kışın yaptığım kadar seyahat yapamasam da haftasonlarını değerlendirerek elimden geldiğince yazın keyfini çıkarıyorum. Şimdi gelelim eğer İstanbul'da yaşıyorsanız yazın haftasonu nereye gidebilirimlere ?:)

  • Şile'de bulunan şirin mi şirin adeta gizli cennet 'Akçakese Köyü'. Her sene mutlaka giderim. Sadece özel araçla gidilebiliyor sanırım çünkü ben başta türlü denemedim:) Şile'nin biraz sonlarına doğru bir yerde. Kendi plajı var ücretsiz ama arabanızı bırakırsanız otoparka 20 TL istiyorlar. Restaurant tarzı bir yer var, orası da gayet güzel. Deniz deseniz, açıkçası gitmeden önce çok ön yargılıydım Şilenin denizine karşı ama Mayıs, Haziran ayları gibi giderseniz, çarşaf gibi ve tertemiz. Ben ilk gittiğim de çok insan yoktu ama 2. 3. derken gittikçe nüfusları arttı:) Oysa ki ben orayı gizli bir yer sanıyordum. Bence çok rahatsız edici bir kalabalığı da yok ama tabi bayram tatillerinde gitmeyin:) Biz bir kere gittikte pek boş değildi:) Bilirsiniz Şile dalgalarıyla meşhur bir yer o yüzden Temmuz ve Ağustos aylarında çok fazla dalgalı olabilir ve gittiğinize değmez (Ben dalgada da yüzdüğüm için gitmiştim ama siz yapmayın:)).
  • Bir de deniz değil de başka bir alternatif ise Ömerli taraflarına gidip mangal yapabilirsiniz. At çiftliği de var oralar da, ben gitmediğim için güzel olduğunu duydum.
  • Tabi ki de Caddebostan sahili:) Migros'tan alışverişini yapan, kendine güzel bir köşe bulup çimler de güneşin tadını çıkarabilir. Burası bana Vancouver'da ki English Bay'i hatırlattığı için seviyorum burayı. Bir de ortamı güzel.
  • Akçakoca'da bir alternatif olabilir ama orada 1 gün kalmanız gerekli çünkü yol 4 saat civarında sürüyor. Son gittiğimde pek beğenmemiştim ama gene de yakın alternatifler arasında düşünülebilir. Deniz'ide güzel. 


Deniz gerçekten de güzel görünmüyor mu?:)
  • Eskişehir'e yaz başı bir haftasonunuzu ayırıp gitmenizi önereceğim. Cumartesi sabah gidin ve pazar akşama doğru dönün. Gittiğinize kesinlikle değecek. Her yer de fiyatlar çok uygun, ekonomik tatil işte size:)


Sazova Masal Şatosunda fotoğraf çekmelere doyamayacaksınız! :)

Üste gördüğünüz Nuket Duru'nun heykeli:) Türk işi Balmumu müzesi için Eskişehir'de uğramanız gereken bir yer. Giriş 5 TL mi neydi. Eskişehir gerçekten ucuz yahu, yemek yiyin, dolaşın müzeleri ve odun pazarını sonra akşam için ise gidin barlar sokağında dağıtın azıcık :)


Yurtdışı için ise; ben yazın bayram tatillerini birleştirip gitmiştim. 2015 yazında Kurban bayramı ile birleştirdim Malta'ya gittim. 2016 yazında Kurban Bayramı ile birleştirip, Budapeşte ve Viyana'ya gittim. Bayramdan 2 hafta önce de Mykonos'a gittim. Kurban bayramından 1 ay sonrada Prag'a gittim. Sanmayın ki hazine buldum:) Hepsine ucuz bilet buldum ve masrafları gerçekten azdı. Hepsini ayrı ayrı ilerleyen zamanlarda anlatacağım. Nasıl gittim? Ne yaptım? Nerede kaldım? Ne yedim ne içtim? ayrı ayrı bütün gittiğim Ülkeleri anlatacağım. Hem yazınca sanki oradaymışım gibi hissedip mutlu oluyorum:)

Takipte kalınız efendim:)

Yorumlar

Popüler Yayınlar